çeviri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
çeviri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
25 Nisan 2014 Cuma
John Mayer - Slow Dancing In a Burning Room
Live/Canlı:
Tüm Paylaşımları Twitter'dan ve Facebook'tan Takip Et
Lyrics ve Türkçe Çeviri:
It's not a silly little moment,
Bu sıradan, öylesine bir an değil,
It's not the calm before the storm.
Bu fırtına önce sessizlik değil.
This is the deep and dying breath of
This love that we've been working on.
Bu üzerine uğraştığımız bu sevginin
derin ve son bir nefesi.
Can't seem to hold you like I want to?
Seni istiyormuşum gibi tutamıyor muyum?
So I can feel you in my arms.
Seni kollarımda hissedebilirim.
Nobody's gonna come and save you,
Kimse gelip seni kurtarmayacak,
We pulled too many false alarms.
Çok fazla yanlış alarm çaldık.
We're going down,
Tükeniyoruz,
And you can see it too.
Bunu sen de görebilirsin.
We're going down,
Tükeniyoruz,
And you know that we're doomed.
Ve biliyorsun ki artık sona geldik.
My dear, We're slow dancing in a burning room.
Oh sevgilim, yanan bir odada yavaşça dans ediyoruz.
I was the one you always dreamed of,
Seni hayal eden tek kişi bendim.
You were the one I tried to draw.
Sen ilgisini çekmeye çalıştığım tek kişiydin.
How dare you say it's nothing to me?
Ne cüretle bana bunun bi anlamı olmadığını söylersin?
Baby, you're the only light I ever saw.
Bebeğim, sen ömrüm boyunca gördüğüm tek ışıktın.
I'll make the most of all the sadness,
Bütün hüzünlerle baş edeceğim.
You'll be a bitch because you can.
Sen bir fahişe olacaksın çünkü buna uygunsun.
You try to hit me just to hurt me
Bana vurmaya çalıştın canımı incittin
So you leave me feeling dirty
Beni bir hiç gibi hissettirip terkettin
Because you can't understand.
Çünkü sen anlayamıyorsun.
We're going down,
Tükeniyoruz,
And you can see it too.
Bunu sen de görebilirsin.
We're going down,
Tükeniyoruz,
And you know that we're doomed.
Ve biliyorsun ki artık sona geldik.
My dear, We're slow dancing in a burning room.
Oh sevgilim, yanan bir odada yavaşça dans ediyoruz.
Go cry about it - why don't you?
Hadi mızmızlan neden yapmıyorsun?
Go cry about it - why don't you?
Hadi mızmızlan neden yapmıyorsun?
Go cry about it - why don't you?
Hadi mızmızlan neden yapmıyorsun?
Don't you think we oughta know by now?
Şimdi anlamış olabileceğimizi düşünmüyor musun?
Don't you think we shoulda learned somehow?
Bir şekilde öğrenmiş olabileceğimizi düşünmüyor musun?
Don't you think we oughta know by now?
Şimdi anlamış olabileceğimizi düşünmüyor musun?
Don't you think we shoulda learned somehow?
Bir şekilde öğrenmiş olabileceğimizi düşünmüyor musun?
Twitter'dan Takip Et
Facebook'tan Takip Et
Anasayfaya Dön/Homepage
Black Lab - This Night
Tüm Paylaşımları Twitter'dan ve Facebook'tan Takip Et
Lyrics ve Türkçe Çeviri:
This Night
Bu Gece
There are things I have done
Yapmış olduğum şeyler,
There's a place I have gone
Gittiğim bir yer ,
There's a beast And I let it run
Ve salıverdiğim bir canavar var
Now it's running . . . My way
Şimdi avını kovalıyor... benim yolumu
There are things I regret
Pişman olduğum şeyler var
To can't forgive You can't forget
Affedemez, unutamazsın.
There's a gift That you sent
Bir hediye ...şu senin gönderdiğin
You sent it . . . My way
Sen gönderdin... benim yoluma
So take this night
Bu geceyi al da
Wrap it around me like a sheet*
Bir kağıt gibi onu sar etrafıma (paketle beni)
I know I'm not forgiven
Affedilmediğimi biliyorum
But I need a place to sleep
Ama uyuyacak bir yere ihtiyacım var.
So take this night
Bu yüzden al bu geceyi
And lay me down on the street
Ve beni bir caddeye yatır .(caddeye bırak)**
I know I'm not forgiven
Affedilmediğimi biliyorum
But I hope that I'll be given . . .
Ama bağışlanmayı diliyorum...
Some peace
Birazcık huzur...
There's a game That I play;
Oynamış olduğum bir oyun;
There are rules I had to break
Çiğnediğim kurallar ,
There's mistakes That I made
Yaptığım hatalar var.
But I made them . . .My way
Ama yaptım ...kendimce. (benim yolum)
So take this night
Bu geceyi al da
Wrap it around me like a sheet
Bir kağıt gibi onu sar etrafıma
I know I'm not forgiven
Affedilmediğimi biliyorum
But I need a place to sleep
Ama uyuyacak bir yere ihtiyacım var.
So take this night
Bu yüzden al bu geceyi
And lay me down on the street
Ve beni bir caddeye yatır .
I know I'm not forgiven
Affedilmediğimi biliyorum
But I hope that I'll be given . . .
Ama bağışlanmayı diliyorum. . .
Some peace
Birazcık huzur...
Some peace ...
Birazcık huzur...
Some peace...
Birazcık huzur...
Twitter'dan Takip Et
Facebook'tan Takip Et
Anasayfaya Dön/Homepage
6 Nisan 2014 Pazar
The Pierces - Secret
Live/Canlı:
Tüm Paylaşımları Twitter'dan ve Facebook'tan Takip Et
Lyrics ve Türkçe Çeviri:
Got a secret
Can you keep it?
Swear this one you'll save
Better lock it, in your pocket
Taking this one to the grave
If I show you then I know
You won't tell what I said
Cause two can keep a secret
If one of them is dead…
Bir sırrım var
Bunu saklayabilir misin?
Saklayacağına yemin et
Cebine kilitlesen iyi edersin
Mezara kadar taşımak için
Sana söylersem, seni tanıyorum
Söylediğimi kimseye söylemeyeceksin
Çünkü iki kişi sır saklayabilir
Ama eğer onlardan biri ölüyse…
(chorus x3)
(Nakarat x 3)
Why do you smile
Like you have told a secret
Now you're telling lies
Cause you're the one to keep it
But no one keeps a secret
No one keeps a secret
Why when we do our darkest deeds
Do we tell?
They burn in our brains
Become a living hell
Cause everybody tells
Everybody tells…
Neden gülümsüyorsun
Sırrı söylemiş gibi
Şimdi yalan söylüyorsun
Çünkü sen onu tutan kişisin
Fakat kimse sır saklamaz
Kimse sır saklamaz
En karanlık işlerimizi yaptığımız zaman
Söyler miyiz?
Onlar beyinlerimizde yanıyorlar
Yaşayan cehennem oluyorlar
Çünkü herkes söyler
Herkes söyler
Got a secret
Can you keep it?
Swear this one you'll save
Better lock it, in your pocket
Taking this one to the grave
If I show you then I know you
Won't tell what I said
Cause two can keep a secret
If one of them is dead…
Bir sırrım var
Bunu saklayabilir misin?
Saklayacağına yemin et
Cebine kilitlesen iyi edersin
Mezara kadar taşımak için
Sana söylersem, seni tanıyorum
Söylediğimi kimseye söylemeyeceksin
Çünkü iki kişi sır saklayabilir
Ama eğer onlardan biri ölüyse…
Look into my eyes
Now you're getting sleepy
Are you hypnotized
By secrets that you're keeping?
I know what you're keeping
I know what you're keeping
Gözlerimin içine bak
Şimdi uykun geliyor
Hipnotize mi oluyosun?
Sakladığın sırlar tarafından
Ne sakladığını biliyorum
Ne sakladığını biliyorum
Got a secret
Can you keep it?
Swear this one you'll save
Better lock it, in your pocket
Taking this one to the grave
If I show you then Iknow you
Won't tell what I said
Cause two can keep a secret
If one of them is dead…
Bir sırrım var
Bunu saklayabilir misin?
Saklayacağına yemin et
Cebine kilitlesen iyi edersin
Mezara kadar taşımak için
Sana söylersem, seni tanıyorum
Söylediğimi kimseye söylemeyeceksin
Çünkü iki kişi sır saklayabilir
Ama eğer onlardan biri ölüyse…
[spoken]
[konuşma]
Alison?
Yes, Katherine.
I have something I want to tell you, but
you have to promise to never tell anyone.
I promise
Do you swear on your life?
I swear on my life
Alison?
Evet katherine.
Sana söylemek istediğim bir şey var, fakat
Kimseye söylemeyeceğine söz vermelisin
Söz veriyorum
Hayatın üzerine yemin ediyor musun?
Hayatım üzerine yemin ediyorum.
[end spoken]
[konuşma sonu]
You swore you'd never tell…
You swore you'd never tell…
You swore you'd never tell…
You swore you'd never tell…
Asla söylemeyeceğine yemin ettin
Asla söylemeyeceğine yemin ettin
Asla söylemeyeceğine yemin ettin
Asla söylemeyeceğine yemin ettin
Got a secret
Can you keep it?
Swear this one you'll save
Better lock it, in your pocket
Taking this one to the grave
If I show you then I know you
Won't tell what I said
Cause two can keep a secret
If one of them is dead…
Bir sırrım var
Bunu saklayabilir misin?
Saklayacağına yemin et
Cebine kilitlesen iyi edersin
Mezara kadar taşımak için
Sana söylersem, seni tanıyorum
Söylediğimi kimseye söylemeyeceksin
Çünkü iki kişi sır saklayabilir
Ama eğer onlardan biri ölüyse…
(chorus x 3)
(Nakarat x 3)
Yes two can keep a secret
If one of us is…. Dead.
Evet iki kişi sır saklayabilir
Eğer birimiz ölüyse...
Twitter'dan Takip Et
Facebook'tan Takip Et
Anasayfaya Dön/Homepage
3 Nisan 2014 Perşembe
Milky Chance - Stolen Dance
Acoustic:
Live/Canlı:
Tüm Paylaşımları Twitter'dan ve Facebook'tan Takip Et
Lyrics ve Türkçe Çeviri:
I want you by my side
Seni yanımda istiyorum
So that I never feel alone again
Böylece asla yalnız hissetmeyeceğim
They’ve always been so kind
Hep çok kibardılar
But now they’ve brought you away from me
Ama şimdi seni benden alacaklar
I hope they didn’t get your mind
Umarım aklını çelmezler
Your heart is too strong anyway
Zaten kalbin çok güçlü
We need to fetch back the time
Zamanı geri almaya ihtiyacımız var
They have stolen from us
Bizden çaldılar
I want you
Seni istiyorum
We can bring it on the floor
Yere getirebiliriz
You’ve never danced like this before
Daha önce hiç böyle dansetmemiştin
but we dont talk about it
Ama bunun hakkında konuşmuyoruz
Dancin’ on doin the boogie all night long
Bütün gece dans ediyoruz
Stoned in paradise
Cennette sarhoş
Shouldn’t talked about it
Bunun hakkında konuşmamalıydık
Shouldn’t talked about it
Bunun hakkında konuşmamalıydık
Coldest winter for me
Benim için en soğuk kış
The sun aint shinin anymore
Güneş artık parlamıyor
The only thing i fell is pain
Tek hissettiğim acı
caused by absence of you
Senin yokluğundan kaynaklanan
Suspense is controlling my mind
Belirsizlik aklımı kontrol ediyor
I cannot find the way out of here
Burdan dışarıda yolumu bulamam
I want you by my side
Seni yanımda istiyorum
so that i never feel alone again
Böylece asla yalnız hissetmeyeceğim
I want you
Seni istiyorum
We can bring it on the floor
Yere getirebiliriz
you’ve never danced like this before
Daha öce hiç böyle dansetmemiştin
but we dont talk about it
Ama bunun hakkında konuşmuyoruz
dancin’ on doin the boogie all night long
Bütün gece dans ediyoruz
Stoned in paradise
Cennette sarhoş
Shouldn’t talked about it
Bunun hakkında konuşmamalıydık
Shouldn’t talked about it
Bunun hakkında konuşmamalıydık
Twitter'dan Takip Et
Facebook'tan Takip Et
Anasayfaya Dön/Homepage
Geisha - Seharusnya Percaya
Acoustic:
Tüm Paylaşımları Twitter'dan ve Facebook'tan Takip Et
Lyrics ve Translation:
Jujur membuatku serba salah
Tak jujur membuatku semakin salah
Lalu harus bagaimana lagi
Agar kau terima
Sungguh ku tak berdusta
Honesty is makes me very guilty
But dishonesty makes me guiltier
And then what can I do?
To get receive by you
I'm really not lied
Sungguh mati ku tak menyangka
Emosi mu yang tak pernah kau jaga
Hingga kini tak dapat ku trima
Haruskahku terluka
Agar kau bahagia
I'm really didn't expected
Your never keep you emotions
Until now I can't stand
Should I get hurted
To make you happy
Cinta harusnya kau percaya
Cinta pastikan setia
Jika kau mengerti yang sebenarnya
You should believe in love
Love would be faithful
If you understand itself
Sungguh mati ku tak menyangka
Emosi mu yang tak pernah kau jaga
Hingga kini tak dapat ku trima
Haruskahku terluka
Agar kau bahagia
I'm really didn't expect
Your never keep you emotions
Until now I can't stand
Should I get hurted
To make you happy
Cinta harusnya kau percaya
Cinta pastikan setia
Jika kau mengerti yang sebenarnya
Cinta harusnya kau tak marah
Semua kan baik saja
Mengertilah seharusnya kau percaya
You should believe in love
Love would be faithful
If you understand itself
You shouldn't angry with love
Everything is gonna be alright
You should understand to believe
Ho ho ho hoooo....
Jangan pernah berfikir ku tak cinta
Semestinya kita jujur bicara
Never think I'm not love with you
We should talk honestly
Cinta harusnya kau percaya
Cinta pastikan setia
Jika kau mengerti yang sebenarnya
Cinta harusnya kau tak marah
Semua kan baik saja
Mengertilah seharusnya kau percaya
You should believe in love
Love would be faithful
If you understand itself
You shouldn't angry with love
Everything is gonna be alright
You should understand to believe
Twitter'dan Takip Et
Facebook'tan Takip Et
Anasayfaya Dön/Homepage
28 Mart 2014 Cuma
Tori Amos - Winter
Live/Canlı:
Tüm Paylaşımları Twitter'dan ve Facebook'tan Takip Et
Lyrics ve Türkçe Çeviri:
Winter
Kış
snow can wait, i forgot my mittens
wipe my nose, get my new boots on
i get a little warm in my heart
when i think of winter
i put my hand in my father's glove
Kar bekleyebilir,eldivenlerimi evde unutmuşum
Burnumu silip yeni botlarımı giyiyorum
Kışı düşününce kalbimde bir sıcaklık hissediyorum
Ellerime babamın eldivenlerini giyiyorum...
i run off where the drifts get deeper
sleeping beauty trips me with a frown
i hear a voice "you must learn to stand up
for yourself cause i can't always be around"
Karın en çok biriktiği yere doğru koşuyorum
Uyuyan güzel kaşlarını çatarak beni sendeletiyor
Bir ses duyuyorum "kendi iyiliğin için ayakta kalmayı öğrenmelisin,
çünkü her zaman etrafında olamam"
when you gonna make up your mind
when you gonna love you as much as i do
when you gonna make up your mind
cause things are gonna change so fast
all the white horses are still in bed
i tell you that i always want you near
you say that things change my dear
Diyor ki "Ne zaman aklını başına toplayacaksın,
ne zaman seni sevdiğim kadar kendini seveceksin?!
Ne zaman aklını başına toplayacaksın?!
Çünkü herşey hızla değişecek..."
Tüm beyaz atlar hala yerlerindeler
Sana seni her zaman yanımda isteyeceğimi söylüyorum
"Herşey değişir canım" diyorsun...
flowers competing for the sun
years go by and i'm still here waiting
withering where some snowman was.
Erkek çocuklar keşfetmeye hazırlanıyorlar
Kar erirken güneş için yarışan çiçekleri
Yıllar geçip giderken ben hala burada bekliyorum.
Eskiden kardanadamların olduğu bir yerlerde yok oluyorum.
mirror mirror
where's the crystal palace
but i only can see myself
skating around the truth who i am
but i know dad the ice is getting thin
hair is grey and the fires are burning
so many dreams on the shelf
you say i wanted you to be proud of me
i always wanted that myself
Ayna ayna
Kristal saray nerede?
Ama tek görebildiğim kendi suretim
Kim olduğum gerçeğinin etrafında buz patenimle kayıyorum
Ama biliyorum baba,
buz inceliyor
Saçım beyazladı ve ateşler yanıyor
Rafta bir sürü hayal var
Demiştin ki "benimle gurur duymanı isterim"
Bunu ben de her zaman istedim...
when you gonna make up your mind
when you gonna love you as much as i do
when you gonna make up your mind
things are gonna change so fast
all the white horses have gone ahead
i tell you that i'll always want you near
you say that things change my dear.
never changed...
"Ne zaman aklını başına toplayacaksın,
ne zaman seni sevdiğim kadar kendini seveceksin?!
Ne zaman aklını başına toplayacaksın?!
Çünkü herşey hızla değişecek..."
Tüm beyaz atlar buradan gittiler..
Sana seni her zaman yanımda isteyeceğimi söylüyorum
"Herşey değişir canım diyorsun..."
Hiçbir zaman değişmedi...
Twitter'dan Takip Et
Facebook'tan Takip Et
Anasayfaya Dön/Homepage
9 Mart 2014 Pazar
Alpinestars - Burning Up
Tüm Paylaşımları Twitter'dan ve Facebook'tan Takip Et
Lyrics ve Türkçe Çeviri:
The lights in all the cities have now gone
-Dünyadaki tüm ışıklar söndü
Restless hearts and minds are moving on
-Kalpler ve fikirler geçip gidiyor
Baby take the best escape for all
-İkimiz içinde en iyi kaçışını yap
Dunno if I'm coming back for more
-Bilmiyorum, eğer daha fazlası için dönüyorsam
Burning up again
-Yeniden yanıp tutuşuyorum
I found my only friend
-Tek dostumu buldum
Burning up again
-Yeniden yanıp tutuşuyorum
I found my only friend
-Tek dostumu buldum
Got to feel inside the orange sun
-Sabahın ilk ışıklarını görebilmek için
No hold on the borders till it's fun.
-Eğlenene kadar sınırları kaldır
Race to please you if you start to roll,
-Araba süreceksen kendini memnun etmek için sür
Vanity and time will rape my soul.
-Boş şeyler ve zaman ruhuma tecavüz edecek
Burning up again
-Yeniden yanıp tutuşuyorum
I found my only friend
-Tek dostumu buldum
Burning up again
-Yeniden yanıp tutuşuyorum
I found my only friend
-Tek dostumu buldum
Burning up again
-Yeniden yanıp tutuşuyorum
I found my only friend
-Tek dostumu buldum
Burning up again
-Yeniden yanıp tutuşuyorum
I found my only friend
-Tek dostumu buldum
Twitter'dan Takip Et
Facebook'tan Takip Et
Anasayfaya Dön/Homepage
26 Şubat 2014 Çarşamba
The Doors - People Are Strange
Tüm Paylaşımları Twitter'dan ve Facebook'tan Takip Et
Lyrics ve Türkçe Çeviri:
People are strange when you're a stranger
Faces look ugly when you're alone
Women seem wicked when you're unwanted
Streets are uneven when you're down
Yabancıysan, insanlar tuhaftır,
Yalnızsan, yüzler çirkin görünür,
İstenmediğin zaman kadınlar sana şeytansı görünür,
Düşmüşsen, engebelidir caddeler.
When you're strange
Faces come out of the rain
When you're strange
No one remembers your name
Tuhafsan,
Yağmur ortaya çıkartır yüzleri,
Tuhafsan,
Kimse hatırlamaz ismini.
When you're strange
When you're strange
When you're strange
Tuhafsan,
Tuhafsan,
Tuhafsan.
People are strange when you're a stranger
Faces look ugly when you're alone
Women seem wicked when you're unwanted
Streets are uneven when you're down
Yabancıysan, insanlar tuhaftır,
Yalnızsan, yüzler çirkin görünür,
İstenmediğin zaman kadınlar sana şeytansı görünür,
Düşmüşsen, engebelidir caddeler.
When you're strange
Faces come out of the rain
When you're strange
No one remembers your name
Tuhafsan,
Yağmur ortaya çıkartır yüzleri,
Tuhafsan,
Kimse hatırlamaz ismini.
When you're strange
When you're strange
When you're strange
Tuhafsan,
Tuhafsan,
Tuhafsan.
Twitter'dan Takip Et
Facebook'tan Takip Et
Anasayfaya Dön/Homepage
25 Şubat 2014 Salı
Beirut - Elephant Gun
Live/Canlı:
Tüm Paylaşımları Twitter'dan ve Facebook'tan Takip Et
Lyrics ve Türkçe Çeviri:
Elephant Gun
Fil Silahı
If I was young, I'd flee this town
I'd bury my dreams underground
As did I, we drink to die, we drink tonight
Eğer genç olsaydım, bu şehri terkederdim.
Hayallerimi yerin altına gömerdim.
Benim yaptığım gibi, ölmek için bu gece içelim.
Far from home, elephant gun
Let's take them down one by one
We'll lay it down, it's not been found, it's not around
Evden uzakta, bir fil avcısı.
Haydi onlara teker teker aşağı düşürelim.
Biz yere yatacağız, o bulunmuş değil, o çevremizde değil.
Let the seasons begin - it rolls right on
Let the seasons begin - take the big game down
Hadi mevsimler değişsin - o sağa dönsün.
Hadi mevsimler değişsin - bu büyük oyunu bitirelim.
Let the seasons begin - it rolls right on
Let the seasons begin - take the big game down
Hadi mevsimler değişsin - o sağa dönsün.
Hadi mevsimler değişsin - bu büyük oyunu bitirelim.
And it rips through the silence of our camp at night
And it rips through the night
Ve gece kampımızın sessizliğini bozsun.
Ve geceyi baştan başa bozsun.
And it rips through the silence of our camp at night
And it rips through the silence, all that is left is all that I hide
Ve gece kampımızın sessizliğini bozsun.
Ve sessizliği bozsun, şimdi geriye kalan tek şey onu saklamak
Twitter'dan Takip Et
Facebook'tan Takip Et
Anasayfaya Dön/Homepage
23 Şubat 2014 Pazar
Band of Horses - The Funeral
Live/Canlı:
Tüm Paylaşımları Twitter'dan ve Facebook'tan Takip Et
Lyrics ve Türkçe Çeviri:
I'm coming up only to hold you under
I'm coming up only to show you wrong
And to know you is hard and we wonder
To know you all wrong, we were
Ooh, ooh
Sadece seni altta tutmak için geliyorum
Sadece seni haksız çıkartmak için geliyorum
Ve seni bilmek zor ve merak ediyoruz
Seni tümüyle yanlış bilmek, öyle biliyorduk
Ooh, ooh
Really too late to call, so we wait for
Morning to wake you; it's all we got
To know me as hardly golden
Is to know me all wrong, they were
Aramak için gerçekten çok geç, o yüzden bekliyoruz
Sabahı, seni uyandırmak için; elimizde olan tek şey bu
Beni sert altındanmış gibi bilmek
Beni tümüyle yanlış bilmektir, öyle biliyorlardı
At every occasion I'll be ready for a funeral
At every occasion once more is called a funeral
Every occasion I'm ready for the funeral
At every occasion one brilliant day funeral
Her fırsatta bir cenaze için hazır olacağım
Her fırsatta birine daha cenaze dendi
Her fırsatta cenaze için hazırım
Her fırsatta bir mükemmel gün cenazesi
I'm coming up only to show you down for
I'm coming up only to show you wrong
To the outside, the dead leaves, they all blow
Before they died had trees to hang their hope
Ooh, ooh
Sadece seni aşağı göstermek için geliyorum
Sadece seni haksız çıkartmak için geliyorum
Dışarı, ölü yapraklar, hepsi üflüyor
Onların ölmeden önce umutlarını astıkları ağaçlar vardı
Ooh, ooh
At every occasion I'll be ready for the funeral
At every occasion once more is called the funeral
At every occasion I'm ready for the funeral
At every occasion one brilliant day funeral
Her fırsatta bir cenaze için hazır olacağım
Her fırsatta birine daha cenaze dendi
Her fırsatta cenaze için hazırım
Her fırsatta bir mükemmel gün cenazesi
Twitter'dan Takip Et
Facebook'tan Takip Et
Anasayfaya Dön/Homepage
22 Şubat 2014 Cumartesi
Suede - The Asphalt World
Live/Canlı:
Tüm Paylaşımları Twitter'dan ve Facebook'tan Takip Et
Lyrics ve Türkçe Çeviri:
I know a girl, she walks the asphalt world
Bir kız tanıyorum, asfalt dünyayı gezen
She comes to me, I supply her with ecstasy
O bana gelir, ona mutluluk temin ederim
Sometimes we ride in a taxi to the ends of the city
Bazen şehrin bir ucuna doğru taksiyle gezintiye çıkarız
Like big stars in the back seat like skeletons ever so pretty
Arka koltukta oturan hiç olmadıkları kadar güzel sıska yıldızlar gibi
I know a girl, she walks the asphalt world
Bir kız tanıyorum, o asfalt dünyayı geziyor
But where does she go?
Ama o(kız) nereye gidiyor?
And what does she do?
Ve o ne yapıyor?
And how does she feel when she's next to you?
Ve o nasıl hissediyor senin yanındayken?
And who does she love in her time-honoured fur?
Ve o kimi seviyor saygı getiren kürkünün içindeyken?
Is it me or her?
Beni mi, onu mu?
I know a girl, she walks the asphalt world
Bir kız tanıyorum, asfalt dünyayı gezen
She's got a friend, they share mascara I pretend
Onun bir arkadaşı var, rimellerini paylaşıyorlar ben rol yapıyorum
Sometimes they fly from the covers to the winter of the river
Bazen uçuyorlar sığınaklarından nehrin kışına doğru
For these silent stars of the cinema
Sinemanın sessiz yıldızları için
It's in the blood stream, it's in the liver
Bu kan akışında, bu karaciğerinde
I know a girl she walks the arse felt world
Bir kız tanıyorum g!t gibi hissettiren dünyayı gezen
But where does she go?
Ama o(kız) nereye gidiyor?
And what does she do?
Ve o ne yapıyor?
And how does she feel when she's next to you?
Ve o nasıl hissediyor senin yanındayken?
And who does she love in her time-honoured fur?
Ve o kimi seviyor saygı getiren kürkünün içindeyken?
Is it me or her?
Beni mi, onu mu?
With ice in her blood
(O) Kanındaki buz ile
And a Dove in her head
Ve aklında bir güvercinle
Well, how does she feel when she's in your bed?
Eh, o(kız) nasıl hissediyor senin yatağında?
When you're there in her arms
Sen orada onun kolları
And there in her legs
Ve bacakları arasındayken
Well I'll be in her head
Onun(kızın) aklında olan ben olacağım
'Cos that's where I go
çünkü işte gittiğim yer
And that's what I do
Ve işte yaptığım bu
And that's how it feels when the sex turns cruel
Ve işte seks acımasızlığa dönüşünce hissettirdiği bu
Yes both of us need her, this is the asphalt world
Evet ikimiz de ona(kıza) ihtiyaç duyuyoruz, işte bu asfalt dünya
Twitter'dan Takip Et
Facebook'tan Takip Et
Anasayfaya Dön/Homepage
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)