24 Temmuz 2013 Çarşamba
The Beatles - Julia
Tüm Paylaşımları Twitter'dan ve Facebook'tan Takip Et
Lyrics ve Türkçe Çeviri:
Half of what I say is meaningless
Söylediklerimin yarısı anlamsız
But I say it just to reach you,
Ama sana ulaşmak için söylüyorum
Julia
Julia, Julia, oceanchild, calls me
Julia, Julia, okyanus kızı çağırıyor beni
So I sing a song of love, Julia
O zaman aşk şarkısı söylerim, Julia
Julia, seashell eyes, windy smile, calls me
Julia, deniz kabuğu gözler, rüzgarlı gülüş, çağırıyor beni
So I sing a song of love, Julia
O zaman aşk şarkısı söylerim, Julia
Her hair of floating sky is shimmering, glimmering,
Yüzen gökyüzünden saçı pırıl pırıl, parıldıyor
In the sun
Güneşte
Julia, Julia, morning moon, touch me
Julia, Julia, sabah ayı, dokun bana
So I sing a song of love, Julia
O zaman aşk şarkısı söylerim, Julia
When I cannot sing my heart
Kalbime şarkı söyleyemediğimde
I can only speak my mind, Julia
Aklıma konuşabilirim sadece, Julia
Julia, sleeping sand, silent cloud, touch me
Julia, uyuyan kum, sessiz bulut, dokun bana
So I sing a song of love, Julia
O zaman aşk şarkısı söylerim, Julia
Hum hum hum...calls me
Hum hum hum.. çağırıyor beni
So I sing a song of love for Julia, Julia, Julia
O zaman aşk şarkısı söylerim, Julia
Twitter'dan Takip Et
Facebook'tan Takip Et
Anasayfaya Dön/Homepage
Buika - La Falsa Moneda
Live/Canlı:
Tüm Paylaşımları Twitter'dan ve Facebook'tan Takip Et
Lyrics ve Türkçe Çeviri:
Gitana, que tú serás como la falsa moneda,
que de mano en mano va y ninguno se la queda,
Elden ele dolaşan, kimsenin elinde tutmadığı (para gibi)
que de mano en mano va y ninguno se la queda.
Elden ele dolaşan, kimsede elinde tutmadığı (para gibi)
Cruzó los brazos pa' no matarla
Kollarını kavuşturdu ki onu öldürmesin.
Cerró los ojos pa' no llorar,
Gözlerini kapattı ki ağlamasın.
Temió ser débil y perdonarla
Zayıf düşmekten korkuyordu ve onu affetmekten
Y abrió las puertas de par en par.
Ve kapıyı sonuna kadar açtı
Vete, mujer mala, vete de mi vera,
Defol, acımasız kadın, git benden
Rueda lo mismito que una maldición,
Bir lanet gibi etrafta dolan
Que un día me permita que quién tú más quieras
Ve bir adamın seni sevmesiyle
Pague tus quereres, tus quereres pague
Gönül maceranın bedelini öde.
Con mala traición.
Umarım sana o kişi ağır bir ihanetle ödetir.
Gitana, que tú serás como la falsa moneda,
Çingene kadın , sahte para gibi olasın
que de mano en mano va y ninguno se la queda,
Elden ele dolaşan, kimsenin elinde tutmadığı (para gibi)
que de mano en mano va y ninguno se la queda.
Elden ele dolaşan, kimsenin elinde tutmadığı (para gibi)
Besó los negros zarcillos finos
İnce siyah küpelerini öptü
que allí dejara cuando se fue.
Kadının giderken arkada bıraktığı küpeleri
Y aquellas trenzas de pelo endrino
Ve örülmüş siyah saçı
que en otro tiempo cortó pa' él.
Bir zamanlar onun için kestiği saçları
Cuando se marchaba, no intentó mirarla,
O, kadın ayrılırken ardından bakmamak için çabaladı.
ni lanzó un quejido, ni le dijo adiós.
Sızlanmadı , elvada demedi
Entornó la puerta y, pa' no llamarla,
Kapıyı neredeyse tamamen kapadı ki kadının arkasından seslenmesin
se clavó las uñas,
Tırnaklarını geçirdi
se clavó las uñas, en el corazón.
Tırnaklarını kendi kalbine geçirdi.
Gitana, que tú serás como la falsa moneda,
Çingene kadın , sahte para gibi olasın
que de mano en mano va y ninguno se la queda,
Elden ele dolaşan, kimsenin elinde tutmadığı (para gibi)
que de mano en mano va y ninguno se la queda.
Elden ele dolaşan, kimsenin elinde tutmadığı (para gibi)
Cerró los ojos pa' no llorar,
Gözlerini kapattı ki ağlamasın.
Temió ser débil y perdonarla
Zayıf düşmekten korkuyordu ve onu affetmekten
Y abrió las puertas de par en par.
Ve kapıyı sonuna kadar açtı
Vete, mujer mala, vete de mi vera,
Defol, acımasız kadın, git benden
Rueda lo mismito que una maldición,
Bir lanet gibi etrafta dolan
Que un día me permita que quién tú más quieras
Ve bir adamın seni sevmesiyle
Pague tus quereres, tus quereres pague
Gönül maceranın bedelini öde.
Con mala traición.
Umarım sana o kişi ağır bir ihanetle ödetir.
Gitana, que tú serás como la falsa moneda,
Çingene kadın , sahte para gibi olasın
que de mano en mano va y ninguno se la queda,
Elden ele dolaşan, kimsenin elinde tutmadığı (para gibi)
que de mano en mano va y ninguno se la queda.
Elden ele dolaşan, kimsenin elinde tutmadığı (para gibi)
Besó los negros zarcillos finos
İnce siyah küpelerini öptü
que allí dejara cuando se fue.
Kadının giderken arkada bıraktığı küpeleri
Y aquellas trenzas de pelo endrino
Ve örülmüş siyah saçı
que en otro tiempo cortó pa' él.
Bir zamanlar onun için kestiği saçları
Cuando se marchaba, no intentó mirarla,
O, kadın ayrılırken ardından bakmamak için çabaladı.
ni lanzó un quejido, ni le dijo adiós.
Sızlanmadı , elvada demedi
Entornó la puerta y, pa' no llamarla,
Kapıyı neredeyse tamamen kapadı ki kadının arkasından seslenmesin
se clavó las uñas,
Tırnaklarını geçirdi
se clavó las uñas, en el corazón.
Tırnaklarını kendi kalbine geçirdi.
Gitana, que tú serás como la falsa moneda,
Çingene kadın , sahte para gibi olasın
que de mano en mano va y ninguno se la queda,
Elden ele dolaşan, kimsenin elinde tutmadığı (para gibi)
que de mano en mano va y ninguno se la queda.
Elden ele dolaşan, kimsenin elinde tutmadığı (para gibi)
Twitter'dan Takip Et
Facebook'tan Takip Et
Anasayfaya Dön/Homepage
Damien Rice - The Blower's Daughter
Tüm Paylaşımları Twitter'dan ve Facebook'tan Takip Et
Lyrics ve Türkçe Çeviri:
The Blower's Daughter
Rüzgarın Kızı
And so it is
İşte böyle
Just like you said it would be
Aynen olacağını söylediğin gibi
Life goes easy on me
Hayat iyi gidiyor
Most of the time
Çoğu zaman
And so it is
İşte böyle
The shorter story
Kısa bir hikaye
No love, no glory
Aşk yok şöhret yok
No hero in her sky
Onun gökyüzünde kahraman yok
I can't take my eyes off of you
Gözlerimi senden alamıyorum X5
And so it is
Ve işte böyle
Just like you said it should be
Aynen olması gerektiğini söylediğin gibi
We'll both forget the breeze
İkimizde meltemi unutacağız
Most of the time
Çoğu zaman
And so it is
İşte böyle
The colder water
su daha soğuk
The blower's daughter
Rüzgarın kızı
The pupil in denial
Yalanlar içindeki göz bebeği
I can't take my eyes off of you
Gözlerimi senden alamıyorum X5
Did I say that I loathe you?
Senden nefret ettiğimi söyledim mi?
Did I say that I want to Leave it all behind?
Bütün her şeyi geride bırakmak istediğimi söyledim mi?
I can't take my mind off of you
Aklımı senden alamıyorum X5
My mind...my mind...
Aklımı...aklımı...
Till I find somebody new
Yeni birini bulana kadar
Twitter'dan Takip Et
Facebook'tan Takip Et
Anasayfaya Dön/Homepage
23 Temmuz 2013 Salı
Barış Manço - Benden Öte Benden Ziyade
Tüm Paylaşımları Twitter'dan ve Facebook'tan Takip Et
Şarkı Sözü:
Bu akşam yine garip bir hüzün çöktü üstüme
Hücrem soğuk bir tek sen varsın düşlerimde
Demir kapı yine kapandı ağır ağır üzerime
Kelepçeler yine vuruldu kilit kilit yüreğime
Derin derin soluyorum seni gecelerce
Duvarlara kazıdım ismini her köşeye
Dudakların şeker gibiydi, baldan öte baldan ziyade
Pembe pembe yanakların, gülden öte gülden ziyade
Sabret gönül sabret, sakın isyan etme
Bir gün elbet bitecek bu çile, isyan etme
Dört kitaptan başlayalım istersen gel söze...
Orda öyle bir isim var ki kuldan öte kuldan ziyade
O'nu düşün O'na sığın O senden öte benden ziyade
Bir sabah elbet güneş de doğacak penceremde
Ama bil ki ateşin hala yanacak yüreğimde
Gözyaşlarım akıp gidecek, selden öte selden ziyade
Bir canım var vereceğim, baldan öte baldan ziyade
Sabret gönül sabret, sakın isyan etme
Bir gün elbet bitecek bu çile, isyan etme
Dört kitaptan başlayalım istersen gel söze...
Orda öyle bir isim var ki kuldan öte kuldan ziyade
O'nu düşün O'na sığın O senden öte benden ziyade
Bir ben var ki benim içimde, benden öte benden ziyade
Bir sen var ki senin içinde, senden öte senden ziyade
Bir ben var ki benim içimde, benden öte benden ziyade
Bir sen var ki senin içinde, senden öte senden ziyade
Tracy Chapman - Fast Car
Tüm Paylaşımları Twitter'dan ve Facebook'tan Takip Et
Lyrics ve Türkçe Çeviri:
You've got a fast car
Senin hızlı araban var
I wanna a ticket to any
Bir bilet istiyorum neresi olursa olsun
Maybe we can make a deal
Belki bi anlaşma yapabiliriz
Maybe together we can get some
Belki birlikte bi yerlere gidebiliriz
Any place is better
Herhangi bi yer iyidir
Starting from zero got nothing to lose
Sıfırdan başlamak hiçbişeyden kaybetmeye gider gibi
Maybe well make something
Belki bir şeyler yapabiliriz
Me myself I've got nothing to prove
Kendimi kanıtlayacak hiçbirşeyim yok.
You've got a fast car
Senin hızlı araban var
I've got a plan to get us out of here
Bizi burdan çıkaracak bir planım var
Been working at the convenience store
Bize uygun olan bi mağazada çalışacaz
Managed to save just a little bit of money
Sadece biraz para biriktirmeye çalışcaz
Won't have to drive too far,
Ve uzağa gitmemize gerek kalmayacak
Just cross the borderinto the city
Yalnızca sınırı geçecez ve şehire varcaz
You I can both get jobs
İkimiz de bi iş sahibi olacaz
And finally see what it means to be living.
Ve sonunda yaşamanın ne demek olduğunu görecez
You see my old mans got a problem
Görüyosun babamın problemleri var
He live with the bottle, thats the way it is
O şişeyle yaşar ve yolunu böyle bulur
He says his bodys too old for working
Vücüdunun çalışmak için çok yaşlı olduğunu söyler
I say his bodys too young to look his
Ben onun vücudunun göründüğünden daha genç olduğunu söylerim.
My mama went off left him
Annem gitti, onu terk etti
She wanted more from life than he could give
O hayatın ona verebildiğinden daha fazlasını isterdi
I said somebodys got to take care of him
Ben bazılarının ona iyi bakabileceğini söyledim
So I quit school thats what I did.
Bu yüzden okulu bıraktım ve işte bunları yaptım
You've got a fast car
Senin hızlı bir araban var
But is it fast enough so we can fly away?
Fakat bu uzaklara uçabileceğimiz kadar hızlı bir araba mı?
We gotta make a decision
Karar verdik
We leave tonight or live die this way
Bu gece ayrılacağız ya da bu yolda yaşıycaz ve öleceğiz
So remember when we were driving, driving in your car
Öyleyse arabanı nasıl sürdüğümüzü, nasıl sürdüğümüzü hatırla
Speed so fast I flet I was drunk
Çok hızlıydık kendimi sarhoş gibi hissediyodum
City lights lay out before us
Şehrin ışıkları bizden önce parlıyodu
And your arm felt nice wrapped round my shoulder
Ve senin kolların omuzlarımı iyice sardı.
And I had the feeling that I belonged
Ve ait olduğum yerde gibi hissediyodum
And I had a feeling I could be someone, be someone, be someone
Ve hissettim ki başkası olabilirdim, başkası olabilirdim, başkası olabilirdim
You've got a a fast car
Senin hızlı araban var
And we go cruising entertain ourselves,
Ve sen normal bi şekilde sürerken kendimizi eğlendiriyoduk
You still aint got a job
Senin hala bir işin yok
Now I work in the market as a checkout girl
Şimdi bi markette kasiyer olarak çalışıyorum
I know things will get better
Biliyorum bişeyler daha iyi olacak
You'll find work and I get promoted
Sen bir iş bulacaksın ve ben işimde yükselecem
We'll move out of the shelter
Ve bu barınaktan gideceğiz
Buy a bigger houselive in the suburbs
Daha büyük bir ev alacağız ve varoşlarda yaşayacağız
So remember when we were driving,
Öyleyse birlikte sürdüğümüzü hatırla,
Driving in your car
Senin arabanı nasıl sürdüğümüzü
Speed so fast I felt I was drunk
Çok hızlıydı kendimi sarhoş gibi hissediyodum
City lights lay out before us
Şehrin ışıkları bizden önce parlıyodu
And your arm felt nice wrapped round my shoulder
Ve senin kolların omuzlarımı iyi sardı.
And I had the feeling that I belonged
ve kendimi ait olduğum yerde gibi hissediyordum.
And I had a feeling I could be someone, be someone, be someone
Ve başkaları gibi olablieceğimi hissediyordum,başkaları gibi olabileceğimi
You've got a fast car
Senin hızlı araban var
And I've got a job that pays all our bills
Ve benim tüm faturalarımızı ödeyebileceğim bir işim var
You stay out drinking late at the bar
Sen geç saatlere kadar barda içiyorsun
See more of your friends than you do of your kids
Oysa arkadaşlarını gör, onların çocuklarıyla
I'd always hoped for better
Daima daha iyi olabileceğini ummuştum
Thought maybe together youme would find it
Düşündüklerim, belki birlikte sen ve ben bulurduk
I got no plansI ain't going no
Hiçbir planım yok ve hiçbiryere gitmiyorum
So take your fast carkeep on driving
Bu yüzden hızlı arabanı al ve sürmeye devam et
So remember when we were driving, driving in your car
Öyleyse nasıl sürdüğümüzü hatırla, senin arabanı sürdüğümüzü
Speed so fast I felt I was drunk
Çok hızlıydı kendimi sarhoş gibi hissediyodum
City lights lay out before us
Şehrin ışıkları bizden önce parlıyodu
And your arm felt nice wrapped round my shoulder
Ve senin kolların omuzlarımı iyice sarmıştı
And I had the feeling that I belonged
Ve ait olduğum yerde olduğumu düşündüm
And I had a feeling I could be someone, be someone, be someone
Ve başkaları gibi olabileceğimi hissediyordum, başkaları gibi olabileceğimi
You've got a fast car
Senin hızlı araban var
Is it fast enough so you can fly away?
Uzaklara uçabileceğin kadar hızlı mı?
You gotta make a decision
Karar verdin
Leave tonight or live die this way
Bu gece ayrıl ya da bu yolda yaşa ve öl.
Twitter'dan Takip Et
Facebook'tan Takip Et
Anasayfaya Dön/Homepage
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)