Vazgeç, direnme kalbim Vazgeç, bekleme. Sesini duyan yok, Boşa sitem etme. Unut onun gibi, unut sen de... Kaç kez denedim; seni silmeyi bir kalemde Ne çare... Kaç kez öldüm o uykusuz gecelerde... Anılarla avudum senelerce Hep başucumda, hala saklarım, her sözü vurgun o satırları Yok! Yırtıp atamadım. Hayır yakamadım. O mektubu bırakıp gitti gideli Ne aradı, ne sordu. Vefasız uyuttu beni Buralarda zaman durdu, Ah dönmedi, unuttu beni. Bir sabah alıp seni benden gittin bu diyardan Hazin bir mektup yadigar kalan Senden bana son hatıran.
Tell me how many women childhood dreams come to past Tell me how many movies turn out real There are so many questions Questions I'll like to ask So you can understand exactly how I feel Tell me how many people wish they were someone else Someone they think the world wants them to be Tell me how many babies will be born just to die Leaving me with these questions Asking why Tell me how do trees whisper How do birds learn to sing And how does the rainbow stay the same How do bees make their honey How do they learn to sting Can a broken heart get back to heal again How do people get so busy they don't find time to love What's the truth behind why people go to war Why is there so much religion yet there's so little love Will I ever get to know the truth some day Where's the youth who's gonna dare - where's the elder who really cares Why do people believe things they know arent true When you look into the mirror who do you see Why do we have to grow to be wise
Yaktı beni gözlerin unutulmaz sözlerin Sakladım yüreğimde bende kaldı izlerin Gel sar beni sar beni seviyorsan al beni Yaktın yüreğimi söndürmez kar beni Dertlerimi taşırım dünyanın hamalıyım Her gelen kırdı beni sanki incir dalıyım Gel sar beni sar beni seviyorsan al beni Yaktın yüreğimi söndüremez kar beni
Şafak kızıllığı önümde bir çorba Ayçiçekleri yolun karşısında Güller çoşmuş gazetem elimde Boş bir odanın kokusu anılarda Camın ardındaki sessiz gülümsemen Bitmeyen hüznün kirpiklerinin gölgesinde
Öyle yakın öyle taze Hiç hesapta yoktun Kehribar
Kavga ettiğimiz gecenin sabahında Anıları koyup gitmiştin bavuluna Rüzgar savurdu şimdi ikimizi Yarısına bile gelmemiştik yolun daha Camın ardındaki sessiz gülümsemen Bitmeyen hüznün kirpiklerinin gölgesinde Öyle yakın öyle taze Hiç hesapta yoktun Kehribar Şimdi tatlı bir rüzgar beklerim Yürüyebilseydik yanyana Kehribar