Littlest Things etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Littlest Things etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
7 Temmuz 2013 Pazar
Lily Allen - Littlest Things
Live/Canlı:
Tüm Paylaşımları Twitter'dan ve Facebook'tan Takip Et
Lyrics ve Türkçe Çeviri:
Sometimes I find myself sittin' back and reminiscing
Bazen kendimi arkama yaslanmış eski anıları gözden geçirirken buluyorum,
Especially when I have to watch other people kissing
Özellikle diğer insanların öpüşmelerini izlediğimde.
And I remember when you started callin' me your miss's
Ve beni 'hanfendim' olarak çağırmaya başladığını hatırlıyorum
All the play fightin', all the flirtatious disses
Edilen tüm kavgalar, tüm oynaşmalar...
I'd tell you sad stories about my childhood
Sana çocukluğumuna ait kötü hikayeler anlattım.
I don't why I trusted you but I knew that I could
Sana neden güvendim bilmiyordum ama güvenebileceğimi biliyordum.
We'd spend the whole weekend lying in our own dirt
Tüm haftasonunu kendi dağınıklığımızın içinde geçirirdik.
I was just so happy in your boxers and your t-shirt
Ben sadece çok mutluydum senin baksırının ve tişörtünün içinde.
Dreams, Dreams
Hayaller, hayaller
Of when we had just started things
Bir şeylere başladığımızdaki...
Dreams of you and me
Senle benim hayallerimiz.
It seems, It seems
Öyle görünüyor ki, öyle görünüyor ki,
That I can't shake those memories
O hatıraları aklımdan çıkaramayacağım.
I wonder if you have the same dreams too.
Sen de benimle aynı hayallere sahip misin merak ediyorum.
The littlest things that take me there
Beni bu hale getiren küçücük şeyler
I know it sounds lame but its so true
Biliyorum kulağa çok yavan geliyorlar ama çok doğrular.
I know its not right, but it seems unfair
Bu doğru değil biliyorum ama haksızlık gibi gözüküyor,
That the things are reminding me of you
Bana seni hatırlatan bu şeyler.
Sometimes I wish we could just pretend
Bazen sadece rol yapabilseydik diye umuyorum,
Even if for only one weekend
Sadece bir haftasonu olsa bile.
So come on, Tell me
Bu yüzden haydi, anlat bana
Is this the end?
Bu 'son' mu?
Drinkin' tea in bed
Yatakta çay içmeler,
Watching DVD's
Dvd izlemeler,
When I discovered all your dirty grotty magazines
Senin uygunsuz dergilerini keşfettiğim an...
You take me out shopping and all we'd buy is trainers
Beni alışverişe çıkarırdın ve sadece spor ayakkabısı satın alırdık
As if we ever needed anything to entertain us
Sanki bizi eğlendirecek herhangi bir şeye ihtiyacımız varmış gibi...
The first time that you introduced me to your friends
Beni arkadaşlarınla tanıştırdığın ilk an,
And you could tell I was nervous, so you held my hand
Ve, gergin olduğumu söyleyebildin, böylece elimi tuttun.
When I was feeling down, you made that face you do
Kendimi kötü hissettiğimde o yaptığın yüz ifadesini yaptın.
There is no one in the world who could replace you
Dünyada senin yerini alabilecek kimse yok.
Dreams, Dreams
Hayaller, hayaller
Of when we had just started things
Bir şeylere başladığımızdaki...
Dreams of you and me
Senle benim hayallerimiz.
It seems, It seems
Öyle görünüyor ki, öyle görünüyor ki,
That I can't shake those memories
O hatıraları aklımdan çıkaramayacağım.
I wonder if you have the same dreams too.
Merak ediyorum; sen de benimle aynı hayallere sahip misin...
The littlest things that take me there
Küçücük şeyler bana onları hatırlatan.
I know it sounds lame but its so true
Biliyorum kulağa çok yavan geliyor ama çok doğrular.
I know its not right, but it seems unfair
Doğru olmadığını biliyorum ama haksızlık gibi gözüküyor,
That the things are reminding me of you
Bana seni hatırlatan bu şeyler.
Sometimes I wish we could just pretend
Bazen sadece rol yapabilmemizi diliyorum,
Even if for only one weekend
Sadece bir haftasonu olsa bile.
So come on, Tell me
Bu yüzden haydi, anlat bana
Is this the end?
Bu 'son' mu?
Twitter'dan Takip Et
Facebook'tan Takip Et
Anasayfaya Dön/Homepage
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)