boom boom boom clap you're picture perfect blue sunbathing under moon stars shining as your bones illuminate first kiss just like a drug under your influence you sent me over you're the magic in my veins this must be love boom clap the sound in my heart the beat goes on and on and on and on and boom clap you make me feel good come home to me come home to me now boom clap the sound in my heart the beat goes on and on and on and on and boom clap you make me feel good come home to me come home to me no silver or no gold could dress me up so good you're the glitter in the darkness of my world just tell me what to do i'll fall right into you we're going under cause cast the spell just say the word i feel your love boom clap the sound in my heart the beat goes on and on and on and on and boom clap you make me feel good come home to me come home to me now boom clap the sound in my heart the beat goes on and on and on and on and boom clap you make me feel good come home to me come home to me now you are the light and i will follow you let me lose my shadow you are the sun the glowing halo and you keep burning me up with your love oh boom clap the sound in my heart the beat goes on and on and on and on and boom clap you make me feel good come home to me come home to me now boom clap the sound in my heart the beat goes on and on and on and on and boom clap you make me feel good come home to me come home to me now boom clap the sound in my heart the beat goes on and on and on and on and boom clap you make me feel good come home to me come home to me now boom clap the sound in my heart the beat goes on and on and on and on and boom clap you make me feel good come home to me come home to me now
Eskimiş renkli yaz günlerini özlemiş gibiyim Kendimi çok yüksek bir binadan atmış da ölmemiş gibiyim Yorgunum ve ağrılar, kırıklarım var; eziklerim, çiziklerim Biraz daha tanısam seni bu gece başımda beklemeni isterim Bir haftalık Ankara tatilimi bitirmiş, doymamış gibiyim Zincirini kırmış köleler gibi kaçan heveslerimi saymamış gibiyim Yorgunum ve ağrılar, kırıklarım var; eziklerim, çiziklerim Biraz daha tanısam seni bu gece başımda beklemeni isterim Bir sabah gün doğmadan evden çıkmış ve geri dönmememiş gibiyim İçimde kalmış ne varsa ne yoksa hepsini söylemiş gibiyim Yorgunum ve ağrılar, kırıklarım var; eziklerim, çiziklerim Biraz daha tanısam seni bu gece başımda beklemeni isterim
I remember Paris in '49. 1949 yılındaki Paris'i hatırlarım The Champs Elysee, Saint Michel, Şanzelize Caddesi, Aziz Michel, and old Beaujolais wine. ve eski Beaujolais şarabı And I recall that you were mine Ve senin benim olduğunu hatırlırım in those Parisienne days. bu uçarı günlerde Looking back at the photographs. Fotoğraflara bakıyorum Those summer days spent outside corner cafes. Köşedeki kafelerde geçirilen o yaz günleri Oh, I could write you paragraphs, Oh, Seni paragraflarla yazabilir, about my old Parisienne days. benim eski uçarı günlerim hakkında. Twitter'dan Takip Et
Yum usulca gözlerini Uzat üşümüş ellerini Sakla o masum yüreğini Zaman gibi sessiz uyu bu dünya dipsiz bir kuyu Pamuktan kalbin solmadan Hayat yüzüne vurmadan Uyu yavrum uyu bu dünya dipsiz bir kuyu Uyu melek yüzlüm uyu bu dünya dipsiz bir kuyu
Güz yaprakları düştü Gazeller oldu Bulut indi yeryüzüne Sevdalı oldu Bir avuntu biraz keder Böyle bize neler oldu Bu ayrılık bir de hasret Çekilmez oldu Ay karanlık hep karanlık Yüzün bize döner oldu Bir ihtimal daha vardı Felaket oldu Gitme gitme gitme kal bu şehirde Gitme gitme yazık olur bize Geceler kör dilsiz sanki Konuşmaz oldu Hüzünler koyduk üstüste Ayrılık oldu Bir avuntu biraz keder Böyle bize neler oldu Bu ayrılık bir de hasret Çekilmez oldu Ay karanlık hep karanlık Yüzün bize döner oldu Bir ihtimal daha vardı Felaket oldu Gitme gitme gitme kal bu şehirde Gitme gitme yazık olur bize