Seher vakti evinize Vardım varmaz olaydım Geçiyordum bağınızdan Geçtim geçmez olaydım
Yalancısın inanamam Gayrı sana güvenemem Yalancısın yalancısın yalancısın sen
Boz kayadan pınar akar Ondan içen çile çeker Azgın yarama kim bakar Sardım sarmaz olaydım
Yalancısın inanamam Gayrı sana güvenemem Yalancısın yalancısın yalancısın sen
Mahzuni Şerif'im hali Aramızda kara çalı Gittiğin erkân-ı yolu Sordum sormaz olaydım
Yalancısın inanamam Gayrı sana güvenemem Yalancısın yalancısın yalancısın sen
Dudaklarımı kanatırcasına ısırıyorum günlerdir Her sözcük dilimin ucunda küfre dönüyor çünkü Bir gök gürlese bari diyorum, bir sağnak patlasa Bitse bu sessizlik, bu kirli yapışkanlık bitse Ama bir tufan az mı gelir yoksa yine de Yırtılan ve parçalanan bir şeyler olmalı mutlaka Hiç durmadan yırtılan ve parçalanan bir şeyler. Oysa ne kadar sakin bu sokaklar ve bu kent Ne kadar dingin görünüyor bana şimdi gökyüzü Gidenler nerde kaldılar, özledim gülüşlerini Bir kenti güzelleştiren yalnız onlardı sanki Onlardı çocuklara ve aşka ölesiye bağlanan Kadınları güzelleştiren herhalde onlardı "Tükürsem cinayet sayılır" diyordu birisi Tükürsek cinayet sayılıyor artık Ama nerede kaldılar, özledim gülüşlerini onların Uzun uzun bakıyorum kıvrılan sokaklara Tek yaprak bile kıpırdamıyor nedense Ve tek tek söndürüyor ışıklarını varoşlar Alnımı kırık bir cama yaslıyorum, kanıyor Kanımın pıhtılarında güllerin serinliği Ve fakat bir cellat gibi yetişiyor pusudaki Dilimin ucunda küfre dönüyor her sözcük Yaşamak neleri öğretiyor, düşünüyorum Okuduğum bütün kitaplar paramparça Çıkıp dolaşıyorum akşamüstleri bir başıma Bir uçtan bir uca yalnızlıklar oluyor kent Bulvar kahvelerinin önünden geçiyorum Sarmaşık aydınlar, arabesk hüzünler Bir gazete sayfasında sereserpe bir yosma Sesler gittikçe azalıyor, kuşlar azalıyor Ve ne zaman yolum düşse vurulduğun yere Kızgın bir halka oluyor boynumda o sokak Hüznü yalnız atlarımız duyuyor artık Biz çoktan unutmuşuz böyle şeyleri Ama içimde bir sırtlanın dalgın duruşu Ve dilimin ucunda küfre dönüyor her sözcük İçimde zaptedilmez bir kırma isteği Dizginlerini koparan bir at sanki bu Soluk soluğa kalıyorum her sonbahar Ve sevgilim ne zaman hoşgörülü olsa Bir yolculuk düşüyor aklıma, gidiyorum Bütün gençliğim böylece geçip gitti işte Ama hala bir şeyler var vazgeçemediğim Hangi duvar yıkılmaz sorular doğruysa Bir gün gelirsek hangi kent güzelleşmez Şiirlerim bir dostun vurulduğu yerde yakıldı Geri almıyorum külleri yangınlar çıksın diye Devriyeler çıkart şimdi, bütün ışıklarını söndür Sorduğum hiçbir soruyu geri almıyorum ey sokak Ve dilimin ucunda küfre dönüyor her sözcük Dudaklarımı kanatırcasına ısırıyorum günlerdir Bir gök gürlese bari diyorum bir sağnak patlasa Bitse bu kirli ve yapışkan sessizlik, hiç gitmesem Oysa ne kadar sakin sokaklar, bu kent ve bütün yeryüzü İpince bir su gibi sızıyorum gecenin tenha göğüne Sessizce çekip gidiyorum şimdi, sessiz ve kimliksiz Belki yine gelirim, sesime ses veren olursa bir gün... Twitter'dan Takip Et
I think I’m going back to California Summer distant and it’s all far way It’s all far It’s all far Far away I think I’ll drift across the ocean now Clouds looks so clear in your eyes Let me bring you on my Let me bring you on my friend I think I’ll fly across the ocean I can watch the sky turning grey I think I’m going back I think I’ll go back I think I hear the whisper of old best friend I think I hear the bells ringing in the square California California
Cahildim dünyanın rengine kandım Hayale aldandım boşuna yandım Seni ilelebet benimsin sandım Ölürüm sevdiğim zehirim sensin Evvelim sen oldun ahirim sensin Sözüm yok şu benden kırıldığına Gidip başka dala sarıldığıma Gönülüm inanmıyor ayrıldığına Gözyaşım sen oldun kahirim sensin Evvelim sen oldun ahirim sensin Garibim can yıkıp gönül kırmadım Senden ayrı ben bir mekan kurmadım Daha bir gönüle ikrar vermedim Batınım sen oldun zahirim sensin Evvelim sen oldun ahirim sensin Twitter'dan Takip Et
There's a lady who's sure all that glitters is gold And she's buying a stairway to heaven. And when she gets there she knows If the stores are all closed With a word she can get what she game for. And she's buying a stairway to heaven.
There's a sign on the wall But she wants to be sure, Cause you know, sometimes words have two meanings. In a tree by the brook, there's a songbird who sings Sometimes, all of our thoughts are misgiven. Ooooh... it makes me wonder.
There's a feeling i get when i look to the west And my spirit is crying for leaving. In my thoughts i have seen rings of smoke through the trees And the voices of those who standing looking. And it's whispered that soon, if we all call the tune Then the piper will lead us to reason. And, a new day will dawn for those who stand long And the forests will echo with laughter. And it makes me wonder. If there's a bustle in your hedgerow Don't be alarmed now. It's just a spring clean for the may-queen. Yes, there are two paths you can go by, But in the long run, There's still time to change the road you're on. And it makes me wonder. Your head is humming and it won't go In case you don't know. The piper's calling you to join him Dear lady, can you hear the wind blow, And did you know, Your stairway lies on the whispering wind And as we wind on down the road Our shadows taller than our soul. There walks a lady we all know Who shines white light and wants to show How everything still turns to gold. And if you listend very hard The tune will come to you at last When all are one and one is all To be a rock and not to roll... And she's buying a stairway to heaven. Bir kadın var tüm parıltıların altın olduğuna inanan Ve bir merdiven satın alıyor cennete uzanan Ve vardığı zaman oraya biliyor ki Dükkanlar kapalı olsa bile Tek bir kelime ile geldiği şeyi elde edebilir Bir işaret var duvarda Yine de emin olmak istiyor Çünkü bilirsiniz bazen iki anlamı vardır kelimelerin Orada, dere kenarındaki ağaçta Bir kuş var şöyle diyor şarkısında 'bazen kuşkuyla dolar tüm düşüncelerimiz' Ah.. meraklandırıyor beni Öyle bir hisse kapılıyorum ki batıya baktığımda Sanki ruhum haykırıyor uzaklaşmak için Rüyalarımda duman halkaları görüyorum Ağaçların arasından yükselen Ve durup bunu seyredenlerin seslerini dinliyorum Ah bu beni meraklandırıyor Bu beni gerçekten meraklandırıyor Eğer hepimiz katılırsak ezgiye Gerçeğe götüreceği fısıldanıyor kavalcının Ve yeni bir gün doğacak bekleyenler için Orman kahkahalarla çınlayacak Eğer bi patırtı varsa bahçenizde ,telaşlanmayın Mayıs kraliçesinin bahar temizliğidir Evet iki yol var gidebileceğiniz Ama uzun vadede Hala vakit var değiştirmek için yolunuzu Kafanız zonklar durur, nereden bileceksiniz Ezgiye katılmaya çağırıyor kavalcı Sevgili bayan duyuyor musunuz esen yeli? Ve biliyor muydunuz ki Rüzgarların fısıltılarındadır aradığınız merdiven Estiğimizde yoldan aşağı doğru Gölgelerimiz ruhlarımızdan daha uzun Bir kadın yürüyor hepimizin tanıdığı Beyazlar içinde parlayan ve herkese göstermek isteyen Her şeyin nasıl altına dönüştüğünü Ve dikkatli dinlerseniz eğer size de ulaşacaktır ezgi Hepimiz bir ve birimiz hepimiz olduğunda Bir kaya gibi sağlan olup yuvarlanmadığımızda.. Ve kadın bir merdiven alıyor cennete uzanan.. Twitter'dan Takip Et